1-NİYE KİMSE BENİ BÖYLE SEVMİYOR FİLMLERİ
1-Walk To Remember
Önermezsem ölürdüm.Film o kadar dokunaklı ki...Kelimelerim yetmiyor.Siz de hönkürerek ağlamak istiyorsanız,kesinlikle izleyin.
Konuyu bırakıyım:
''Yaşadığı muhitin en gözde gençlerinden birisidir Landon Carter (Shane West)... Tabi bu "güzide" adamın ailesinin o çevrenin en zengin ailelerinden birinin oğlu olması büyük ihtimalle şöhretinin de kökenini belirleyecektir... Ancak bu durum, dramatik bir şekilde değişecektir... Zira çevrenin en sevilen ve tanınan gençlerinden biri olan Carter, günün birinde içinde bulunduğu grubun başının belaya girmesi sonucunda bir ceza alacaktır. Ancak bu "ceza", okulda sahnelenecek olan tiyatro oyununda görev alması biçiminde uygulanacağı için, adeta bir ödüle dönüşecektir. Çünkü burada karşılaşacağı sessiz ve çekingen bir kız olan Jamie’ye (Mandy Moore) aşık olması, çiftin romantik bir süreç yaşamasına olanak sağlar...''
2-Ruby Sparks
BU FILM BENİM OLSUN LÜTFEN.Yazarlıkla ilgilenen varsa kesinlikle sever yani,okuyan herkes de sever;Aslında bu yazıyı okuyanlar genel anlamda severler bunu.Hani bir şey yazarsanız,keşke olsa dersiniz ya,burada oluyor.Amann,ne anlatıyorum,konusunu koyuyum.
Zeki ve başarılı bir romancı olan Calvin daktilosunda hayalindeki kız Ruby'yi anlatan bir roman yazmaya başlar. Sonraki gün gözlerine inanamaz, Ruby gerçek bir insan olmuştur ve mükemmel bir ilişki kurulur ikisi arasında. Bir sorun çıkar gibi olduğunda çözüm basittir: Calvin hemen kağıda Ruby'nin hareketlerini değiştirecek birkaç kelime yazıverir.
3-Senden Bana Kalan
Normalde Türklerin yaptığı filmleri seven bir insan değilim.Fakat yanılmıyorsam bu kurgu 'Bir Milyonerin İlk Aşkı'' adlı Kore yapımı filme ait uyarlama.Çok güzeldi.Nasıl tarif etsem bilemiyorum.Bütün sahneler çok anlamlıydı,bütün sözler anlamsız kalıyor.En iyisi izleyin.
''Özgür çok küçük yaşlarda annesiz ve babasız büyümüş fakat büyükbabasından kalan miras sayesinde hiç bir zorluk çekmeden yaşamıştır. Şımarık bir çocuk olarak büyüyen Özgür’ün hayatı fazlasıyla şatafatlı geçmektedir. Fakat sorumsuz şekilde sürdürdüğü hayatında, 18 yaşına geldiği zaman işlerin hiçte umduğu gibi gitmediğini anlayacaktır. Dedesinin vasiyetine göre, Özgür tek bir şartla mirasın gerçek sahibi olacaktır. Buna göre İstanbul’dan ayrılarak Çanakkale’nin Adatepe köyüne yerleşecek ve orada 1 yıl boyunca yaşayacaktır. Bu şartı yerine getirmediği takdirde mirasın çok küçük bir kısmını alabilecek, büyük çoğunluğu ise hayır kurumlarına bağışlanacaktır. Genç adam mirası sonuna kadar hak ettiğini düşünmekte ve bu sebeple şartı yerine getirmek için yola koyulur. Fakat Adatepe’de hayat ona hiç beklemediği sürprizler sunacaktır…''
4-Tesadüf (Serendipity)
Bu film,beni etkileyen filmlerden.Bütün o çirkinliklerden uzak.Kader denen şey budur diyorsunuz.Ben çok beğenmiştim.
''Noelden hemen önce New York'tayız. Bloomingdale'de kalan son bir çift kaşmir eldiveni aynı anda satın almak isteyen Sara (Kate Beckinsale) ve Jonathan (John Cusak) bu vesileyle tanışırlar. Eldivenlerin kimin olacağına karar vermek için Serendipity ismindeki küçük kafeye giderler. Ardından Central Park'ta paten kayarlar. Gece yıldızları seyrederler. Kraliçe Takımyıldızı'nın, Sara'nın alnındaki çillerle aynı desene sahip olduğunu farkederler. Sara telefonunu bir kitabın içine yazarak yarın onu rastgele bir kitapçıya göndereceğini söyler. Jonathan ise kendi telefonunu beş dolarlık bir banknota yazdıktan sonra bir sokak satıcısına verir. Eğer kader tekrar karşılaşmalarını isterse, kitap Jonathan'ı, para da Sara'yı bulacaktır.''
5-Love,Rosie
YA,YA,YA!BİR KERE BU FİLM SAM OYNUYOR DİYE İZLENİR.Birazcık komedi olsa da 'Beni Biri Böyle Sevsin'dediğim için burada.Çok sempatik,çok dokunaklı bence bu film.Böyle tam pamukşeker!
''Alex ile Rosie beş yaşından beri çok iyi arkadaş olmuşlardır ve ikisi de hiç bir zaman sevgili olmayacaklarını benimsemişlerdir. Fakat ikisinin de fark ettiği şey ise, ne zaman sevgili konularında seçim yapmaya kalksalar, ikili arasında büyük tartışmalar çıkmaktadır. 18 yaşında yaptıkları bir seçim ise yaşamlarını çok farklı yönlere taşıyacaktır. Aralarında ki sağlam bağ ise mesafelerle bozulmayacaktır…''
6-Rüyalarda Buluşuruz
Bu film bana çok içten ve çok duygusal gelmiştir hep.Nedendir bilmem.Çok dokunaklı ve yine çok anlamlı.Yiyesim var.
''Birbirlerine karşı olan aşklarına ne mesafa nede engel tanıyan iki aşığın gizemli hikayesini konu edinen harika bir bir film.''

6-Before We Go
Bu film tam bu katagoride değil ama olsundu.Ben böyle istiyorum belki.Aslında şöyle bir gün geçirsem,özellikle Kaptan Amerika rolüyle bizi bizden alan Chris Evans ile fena olmazdı yaneee.Filmin konusu çok saçma verilmiş ama olsundu.
Birbirlerini tanımayan iki karakterin son derce ilginç hikayelerini konu alan bir film. Bir müzisyen ve son treni kaçırmamak için yoğun çaba sarf eden adamı verdikleri mücadeleyi konu alan son derece macera dolu bir film. Özellikle ceplerinde paralarının olmamaları başlarına gelecek olan olayları daha anlamlı bir hale getiriyor.
7-In Your Eyes
Bu film de beni etkileyenlerden.Bana daha çok ilişkide empatinin öneminden bahsediyormuş gibi geldi.Tabii kişiden kişiye değişir bu.Film çok ilginç ve güzeldi.
Başarılı bir doktorun eşi olan Rebecca yaşadığı hayattan pek de mutlu değildir. Ülkenin diğer tarafında yaşayan Dylan ise hapisten yeni çıkmış, kendine yeni bir hayat kurmaya çalışıyordur. Rebecca ve Dylan çocukluklarından beri birbirlerinin gözlerinden yaşadıkları hayatları görebilmekte, hissettiklerini hissedebilmektedirler. Bu doğaüstü yetenekleri gün gelir doruk noktasına çıkar ve birbirleriyle iletişime geçmeyi başarırlar.
8-Letter Never Sent
YA BU FİLM NEDEN BU KADAR TATLI,ŞEKER VE PONÇİK!Ya aklımageldikçe gözümden kalpler pörtlüyor nedendir bilmem.Çok tatlı bir konusu var.
Henry Samson, bir lise öğrencisi iken platonik olduğu komşu kızı Claire'e yazdığı mektupta; açıkça aşkını itiraf etmektedir ancak bu mektubu asla veremez. Zira, cesaret ve gönül işleri Samson için bir arada yürüyememektedir. (Bu filmin konusu sinegram.com admini Jexy tarafından türkçeleştirilmiştir) Yıllar sonra, Samson; annesinin ellinci yaş günü için kasabaya döndüğünde, tekrar Claire ile karşılaşacak ve hislerinin hiç değişmediğini fark edecektir. Ancak, bu sefer elde ne mektup vardır, ne de herhangi bir edebi metin. Samson, bu kez tüm hislerini Claire'e açıkça dökebilecek midir?
9-Pretty Woman

Bu klasiğim benim.Çok çılgın gelmiştir bana.Değişik işte.Ama klasikler güzeldir işte.İzleyin bence.
''Zengin ve yakışıklı iş adamı Edward etrafındaki kadınlardan ve hayatının tekdüzeliğinden çok sıkıldığı bir anda Los Angeles caddelerinde güzel Vivian ile tanışır. Beraber geçirdikleri büyülü bir geceden sonra aralarında bir anlaşma yaparlar. Bir hafta boyunca sevgili olacaklar ama bu haftanın sonunda herkes yoluna devam edecektir. Vivian geceleri tekrar yol kenarlarına, Edward da elit yaşamına...''

10-William&Kate
Bu filmin gerçek olması bana imkansız görünmüştü,hem zorluklar hem güzellikleri var.Ben kraliyet filmlerini severim yani,bu da hoştu,güzeldi, ben etkilendim.Ahhh....
Prens Charles’ın en büyük oğlu Prens William, İskoçya’nın en köklü üniversitesinde okuyan tek kraliyet mensubudur. Trafik kazasında ölen annesine yapılan saygısızlıktan dolayı, basın ile ilişkilerini kesmiştir. İş adamı Michael Middleton’ın kızı Kate ile tanışır ve çift uzun soluklu bir ilişkiye başlar. Film, William ve Kate’in ilişkisini konu alan gerçek yaşam öykülerinden uyarlanmış bir yapımdır.
11-Age Of Adaline
Çok güzeldi ya.Aşkı değil sadece,her şeyi.Bu tarz filmler hep olmalı bence.Çok güzeldi.Güzeldi.
bir çağ değişirken doğan bir kadının geçirdiği bir kaza sonrası 'hiç yaşlanmamak' ile ödüllendirilir. Adaline Bowman neredeyse 80 yıl boyunca 29 yaşında kalabilmeyi başarmıştır. Yıllar boyunca insanlardan uzak bir hayat süren bu kadın sırrını ortaya çıkarabilecek kimseyle fazla yakınlaşmıyordu. Nihayet ölümsüzlüğünü kaybetmeye değecek tesadüf eseri karizmatik ve yardımsever bir adam ile tanışır. Bu adamın ismi Ellis Jonas'dı
r. Ellis Jonas bir bilim adamıdır. Ellis Jonas ile tanışması aşka duyduğu tutkuyu tekrardan ortaya çıkarmaktadır. Ellis Jonas'ın anne ve babasıyla geçirdiği bir haftasonu gerçeğin ortaya çıkma tehlikesi yaratmaktadır. Bu durum karşısında Adaline Bowman hayatını sonsuza kadar etkileyecek bir karar alır.
Nerdeyse herkesin bildiği//benim ve herkesin klasikleri;
1-Titanic
2-Notebook
3-Sil Baştan
4-Eğer Yaşarsam
5-Romeo + Juliet (1996)
6-Great Gatsby
BU FILM BENİM OLSUN LÜTFEN.Yazarlıkla ilgilenen varsa kesinlikle sever yani,okuyan herkes de sever;Aslında bu yazıyı okuyanlar genel anlamda severler bunu.Hani bir şey yazarsanız,keşke olsa dersiniz ya,burada oluyor.Amann,ne anlatıyorum,konusunu koyuyum.
Zeki ve başarılı bir romancı olan Calvin daktilosunda hayalindeki kız Ruby'yi anlatan bir roman yazmaya başlar. Sonraki gün gözlerine inanamaz, Ruby gerçek bir insan olmuştur ve mükemmel bir ilişki kurulur ikisi arasında. Bir sorun çıkar gibi olduğunda çözüm basittir: Calvin hemen kağıda Ruby'nin hareketlerini değiştirecek birkaç kelime yazıverir.
3-Senden Bana Kalan

''Özgür çok küçük yaşlarda annesiz ve babasız büyümüş fakat büyükbabasından kalan miras sayesinde hiç bir zorluk çekmeden yaşamıştır. Şımarık bir çocuk olarak büyüyen Özgür’ün hayatı fazlasıyla şatafatlı geçmektedir. Fakat sorumsuz şekilde sürdürdüğü hayatında, 18 yaşına geldiği zaman işlerin hiçte umduğu gibi gitmediğini anlayacaktır. Dedesinin vasiyetine göre, Özgür tek bir şartla mirasın gerçek sahibi olacaktır. Buna göre İstanbul’dan ayrılarak Çanakkale’nin Adatepe köyüne yerleşecek ve orada 1 yıl boyunca yaşayacaktır. Bu şartı yerine getirmediği takdirde mirasın çok küçük bir kısmını alabilecek, büyük çoğunluğu ise hayır kurumlarına bağışlanacaktır. Genç adam mirası sonuna kadar hak ettiğini düşünmekte ve bu sebeple şartı yerine getirmek için yola koyulur. Fakat Adatepe’de hayat ona hiç beklemediği sürprizler sunacaktır…''
4-Tesadüf (Serendipity)
Bu film,beni etkileyen filmlerden.Bütün o çirkinliklerden uzak.Kader denen şey budur diyorsunuz.Ben çok beğenmiştim.
''Noelden hemen önce New York'tayız. Bloomingdale'de kalan son bir çift kaşmir eldiveni aynı anda satın almak isteyen Sara (Kate Beckinsale) ve Jonathan (John Cusak) bu vesileyle tanışırlar. Eldivenlerin kimin olacağına karar vermek için Serendipity ismindeki küçük kafeye giderler. Ardından Central Park'ta paten kayarlar. Gece yıldızları seyrederler. Kraliçe Takımyıldızı'nın, Sara'nın alnındaki çillerle aynı desene sahip olduğunu farkederler. Sara telefonunu bir kitabın içine yazarak yarın onu rastgele bir kitapçıya göndereceğini söyler. Jonathan ise kendi telefonunu beş dolarlık bir banknota yazdıktan sonra bir sokak satıcısına verir. Eğer kader tekrar karşılaşmalarını isterse, kitap Jonathan'ı, para da Sara'yı bulacaktır.''
5-Love,Rosie

''Alex ile Rosie beş yaşından beri çok iyi arkadaş olmuşlardır ve ikisi de hiç bir zaman sevgili olmayacaklarını benimsemişlerdir. Fakat ikisinin de fark ettiği şey ise, ne zaman sevgili konularında seçim yapmaya kalksalar, ikili arasında büyük tartışmalar çıkmaktadır. 18 yaşında yaptıkları bir seçim ise yaşamlarını çok farklı yönlere taşıyacaktır. Aralarında ki sağlam bağ ise mesafelerle bozulmayacaktır…''
6-Rüyalarda Buluşuruz

''Birbirlerine karşı olan aşklarına ne mesafa nede engel tanıyan iki aşığın gizemli hikayesini konu edinen harika bir bir film.''

6-Before We Go
Bu film tam bu katagoride değil ama olsundu.Ben böyle istiyorum belki.Aslında şöyle bir gün geçirsem,özellikle Kaptan Amerika rolüyle bizi bizden alan Chris Evans ile fena olmazdı yaneee.Filmin konusu çok saçma verilmiş ama olsundu.
Birbirlerini tanımayan iki karakterin son derce ilginç hikayelerini konu alan bir film. Bir müzisyen ve son treni kaçırmamak için yoğun çaba sarf eden adamı verdikleri mücadeleyi konu alan son derece macera dolu bir film. Özellikle ceplerinde paralarının olmamaları başlarına gelecek olan olayları daha anlamlı bir hale getiriyor.

Bu film de beni etkileyenlerden.Bana daha çok ilişkide empatinin öneminden bahsediyormuş gibi geldi.Tabii kişiden kişiye değişir bu.Film çok ilginç ve güzeldi.
Başarılı bir doktorun eşi olan Rebecca yaşadığı hayattan pek de mutlu değildir. Ülkenin diğer tarafında yaşayan Dylan ise hapisten yeni çıkmış, kendine yeni bir hayat kurmaya çalışıyordur. Rebecca ve Dylan çocukluklarından beri birbirlerinin gözlerinden yaşadıkları hayatları görebilmekte, hissettiklerini hissedebilmektedirler. Bu doğaüstü yetenekleri gün gelir doruk noktasına çıkar ve birbirleriyle iletişime geçmeyi başarırlar.

YA BU FİLM NEDEN BU KADAR TATLI,ŞEKER VE PONÇİK!Ya aklımageldikçe gözümden kalpler pörtlüyor nedendir bilmem.Çok tatlı bir konusu var.
Henry Samson, bir lise öğrencisi iken platonik olduğu komşu kızı Claire'e yazdığı mektupta; açıkça aşkını itiraf etmektedir ancak bu mektubu asla veremez. Zira, cesaret ve gönül işleri Samson için bir arada yürüyememektedir. (Bu filmin konusu sinegram.com admini Jexy tarafından türkçeleştirilmiştir) Yıllar sonra, Samson; annesinin ellinci yaş günü için kasabaya döndüğünde, tekrar Claire ile karşılaşacak ve hislerinin hiç değişmediğini fark edecektir. Ancak, bu sefer elde ne mektup vardır, ne de herhangi bir edebi metin. Samson, bu kez tüm hislerini Claire'e açıkça dökebilecek midir?
9-Pretty Woman

Bu klasiğim benim.Çok çılgın gelmiştir bana.Değişik işte.Ama klasikler güzeldir işte.İzleyin bence.
''Zengin ve yakışıklı iş adamı Edward etrafındaki kadınlardan ve hayatının tekdüzeliğinden çok sıkıldığı bir anda Los Angeles caddelerinde güzel Vivian ile tanışır. Beraber geçirdikleri büyülü bir geceden sonra aralarında bir anlaşma yaparlar. Bir hafta boyunca sevgili olacaklar ama bu haftanın sonunda herkes yoluna devam edecektir. Vivian geceleri tekrar yol kenarlarına, Edward da elit yaşamına...''

10-William&Kate
Bu filmin gerçek olması bana imkansız görünmüştü,hem zorluklar hem güzellikleri var.Ben kraliyet filmlerini severim yani,bu da hoştu,güzeldi, ben etkilendim.Ahhh....
Prens Charles’ın en büyük oğlu Prens William, İskoçya’nın en köklü üniversitesinde okuyan tek kraliyet mensubudur. Trafik kazasında ölen annesine yapılan saygısızlıktan dolayı, basın ile ilişkilerini kesmiştir. İş adamı Michael Middleton’ın kızı Kate ile tanışır ve çift uzun soluklu bir ilişkiye başlar. Film, William ve Kate’in ilişkisini konu alan gerçek yaşam öykülerinden uyarlanmış bir yapımdır.

Çok güzeldi ya.Aşkı değil sadece,her şeyi.Bu tarz filmler hep olmalı bence.Çok güzeldi.Güzeldi.
bir çağ değişirken doğan bir kadının geçirdiği bir kaza sonrası 'hiç yaşlanmamak' ile ödüllendirilir. Adaline Bowman neredeyse 80 yıl boyunca 29 yaşında kalabilmeyi başarmıştır. Yıllar boyunca insanlardan uzak bir hayat süren bu kadın sırrını ortaya çıkarabilecek kimseyle fazla yakınlaşmıyordu. Nihayet ölümsüzlüğünü kaybetmeye değecek tesadüf eseri karizmatik ve yardımsever bir adam ile tanışır. Bu adamın ismi Ellis Jonas'dı
r. Ellis Jonas bir bilim adamıdır. Ellis Jonas ile tanışması aşka duyduğu tutkuyu tekrardan ortaya çıkarmaktadır. Ellis Jonas'ın anne ve babasıyla geçirdiği bir haftasonu gerçeğin ortaya çıkma tehlikesi yaratmaktadır. Bu durum karşısında Adaline Bowman hayatını sonsuza kadar etkileyecek bir karar alır.
Nerdeyse herkesin bildiği//benim ve herkesin klasikleri;
1-Titanic
2-Notebook
3-Sil Baştan
4-Eğer Yaşarsam
5-Romeo + Juliet (1996)
6-Great Gatsby
0 yorum:
Yorum Gönder